Gelecek-Saadet Partisi Kümelenme Başkanvekili İsa Messi Şahin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hatay’la ilgili konuşmasına dikkat çekerek, “Hatay Belediyesi’ni vizyonsuzlukla suçladı. Deprem çalışmalarını ‘beceriksizlikle’ suçladı. Peki gelelim Malatya’ya, Adıyaman. Adıyaman’ı gezdim. Malatya’yı gezdim. İktidarın belediyelerinin olduğu yerleri gezdim. Arkadaşlar orada da çok büyük sorunlar var. Orada da altyapı sorunları var. Orada da yıkılmamış binalar var. Orada da içme suyu sorunu var, belediyeleriniz her yerde, “Bu güllük gülistanlık değil” dedi.
Gelecek-Saadet Partisi Kümelenme Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsa Messi Şahin, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın toplantısı düzenledi. Şahin, “Deprem üzerinden siyaset yapan zihniyetin canı cehenneme… Sayın Cumhurbaşkanımız Kahramanmaraş’a 20 kez gitti. 20 kez gittiğinde de her zaman milletimizin takdir ettiği geleceğin Sütçü İmamı gibi açıklamalar yapmak yerine” dedi. Kahramanmaraşlı hemşerilerimiz, bir defasında Belediye Başkanını sahneye çıkarıp, ‘Siz Belediye Başkanısınız. Kahramanmaraş’ı depreme hazırlamak için ne yaptınız?’ “Bir kere sorsaydı emin olun Maraş’ın ve tüm illerin kaderi farklı olurdu” dedi.
Depremle ilgili hazırladıkları raporda yeterli konut yapılmadığına dikkat çektiklerini belirten Şahin, “Bugün deprem bölgesinin konut sorunu var. Benim en çok korktuğum konu şu, yereli görmezden gelelim. Bakalım bundan sonra ne olacak. Hükümet bu ruh halinde… Bundan sonra deprem bölgesi 10 yıldır bu konut sorununu iktidarın bu anlayışıyla yaşayacağız. Hala ağır hasarlı binaların yapılmadığını görüyoruz. Yıkıldı, şehirlerin şantiyeye dönüştüğünü görüyoruz. Hafriyat işlemlerinin yavaş olduğunu görüyoruz. Yerinde ayrıştırma işleminin şehirlere sağlık sorunu olarak döndüğünü görüyoruz. Şehirlerimizde içme suyu sorununu görüyoruz. Hala konteynerlere ihtiyacımız var. “Var” dedi.
“CUMHURBAŞKANININ TARAFSIZ OLDUĞU BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ”
Erdoğan’ın Hatay’la ilgili sözlerini eleştiren Şahin, şöyle devam etti:
“Yerel yönetimler partinizden değil diye orada siyaset yapamazsınız, onlara imtiyazlı davranamazsınız. Sayın Cumhurbaşkanı Hatay’da ne dedi? ‘Merkezi yönetim ile yerel yönetim el ele vermezse, el ele vermezse’ Dayanışma olursa o şehirde hiçbir şey olmaz. Hatay’a mı geldi? “O an Hatay garip ve masum kaldı” dedi. Partisiz ve tarafsız bir Cumhurbaşkanının ne kadar önemli olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz değil mi? Şimdi ben Soruyorum, tüm kamuoyuna soruyorum. Sayın Cumhurbaşkanı partisiz olsaydı, yerel seçimlerden önce kendi partisinin belediyesi olurdu. Kentte bu tarafsız konuşmayı yapar mıydı? Yapmazdı. Bütün mesele yerel seçimler öncesinde ortaya konan bir reflekstir. Biz Türkiye’de Cumhurbaşkanının siyaset yaptığı, Cumhurbaşkanının yerel seçimler için illere gittiği, Cumhurbaşkanının diğer partileri birbirine düşürdüğü bir siyasi iklim istemiyoruz. Cumhurbaşkanımızın tarafsız olduğu, Cumhurbaşkanımızın partisinin olmadığı bir Türkiye. Bu bizim sisteme yönelik eleştirimizdir.
“BELEDİYENİZDE HER ŞEY GÜL DEĞİL”
Şimdi bir anlığına Cumhurbaşkanının bakış açısından bakalım. Onun söylediklerinden yola çıkarak siyasete asla bu gözle bakmıyorum. Şimdi ne dedi? Hatay Belediyesi’ni vizyonsuz olmakla suçladı. Onu deprem araştırmalarında ‘beceriksizlikle’ suçladı. Peki gelelim Malatya, Adıyaman’a. Adıyaman’ı ziyaret ettim. Malatya’yı ziyaret ettim. İktidar partisinin belediyelerinin olduğu yerleri gezdim. Arkadaşlar orada da büyük sorunlar var. Orada da altyapı sorunu var. Orada yıkılmayan binalar var. Orada da içme suyu sorunu var. Belediyelerinizin hepsi pembe değil. Yani sorun yerel yönetimlerin önünde devletin aklında, o da az önce belirttiğim gibi görünmüyor… Yeterli sayıda hane oluşana kadar bunu gündeme taşıyacağımızı özellikle ifade etmek istiyorum. Deprem bölgesinde inşa edeceğiz ve deprem bölgesinin sorunları çözülene kadar bunu yapacak şekilde gündeme getireceğiz.
“Geldiğimiz noktada ne 319 bin konut, ne 180 bin konut, ne 100 bin konut var.”
Son olarak hükümete davetimiz. Farklı açıklamalar yapmışsınız. Farklı rakamlar vermişsiniz. Geldiğimiz noktada ne 319 bin konut var, ne 180 bin konut, ne 100 bin konut. Bu noktada 46 bin rakamından bahsettiniz. İşte şu anda inşa edilebilecek konut bu. Bu tablo, Eylül ayında deprem bölgesine yaptığımız ziyaret sırasındaki gözlemimizi ve bu raporda anlattığımız gözlemi haklı çıkarmaktadır. Keşke yanılmış olsaydım. Keşke bu raporda yanılmış olsaydım ve bu evleri devlet yaptırsaydı. Hatalıydım ve özür dilerim. Ancak bugün özür dilemesi gereken, bu rakamları veren ama bugün bu rakamların yanına bile yaklaşamayan iktidardaki yetkililerdir.”
